İNGİLTERE SEYAHATİMİZ-1
İNGİLTERE SEYAHATİMİZ-1 :
Pegasus'un çekilişi bedava gidiş/dönüş bileti ile, dostumuz kızının evin olmasını fırsat bilerek, Londra'ya uçtuk. Amacımız, Londra'daki, müzeleri gezmek, sanat ve görsel etkinlik çerçevesinde fotoğraf çekmekti.
Uçakta koltuklarımıza oturduktan sonra rüyanın gerçek olduğunu anladık
Yukardaki yazdığım gibi, İngiltere seyahatimiz rüya gibiydi. Özellikle, " Yeşil Pasaport" 'umuz olmasına rağmen vize alabilmek, oldukça güçtü. Banka hesapları, meslek bilgisi, misafir olacağımız evin sahibinden muvafakat, işyerinden alınan izin kağıdı, tapu kayıtları yani iltica etmeyeceğimize dair kanaat oluşturacak, ne kadar belge varsa hepsini istediler. Uzun uğraştan sonra bu vizeyi alabildik. Onun için uçakta koltuğa oturduğumuzda, İngiltere seyahati bize rüyadan uyanıp gerçeği gördüğümüz andı...Tabii, birde Londra Stansted havaalanında ayrı bir bölmeye alınıp sorgulanmamız rezaletti. Neyse, bütün bunların sonucu Londra'ya ayak basabildik. Buradan, ilk önce trenle Londra'ya, oradan da bir taksiye adres vererek eve ulaştık..
Bazı yerler hepsi bir arada bu nedenle, Metro ile ulaşım son derece kolay
İlk işimiz Londra metrosunun planını alıp nerelere gideceğimizi belirlemek oldu. Bazı yerlere ulaşım hem çok kolay, hemde birkaçı birarada olduğundan, planlama gayet pratik oluyor. Şehir içi ulaşım için tüm metrolarda, otobüslerde, tramvaylarda, banliyö trenlerinde geçerli Oyster Card almak en ideal ulaşım çözümü. Travelcard adı altında günlük, haftalık ve aylık olan türleri var. Tüm metro ve tren istasyonlarından, veya size en yakın Oyster Ticket Stop’tan ve Visitor Centerlardan bu kartı edinebilirsiniz.
Çoğınlukla metro kullanabilirsiniz ağ çok geniş, şemalarla nerede aktarma yapacağınızı kolaylıkla bulabilirsiniz.Londra'nın altı metro ağı ile örülmüş...
Londra'da gezip görülmesi gereken en popüler ilk 10 yer listesini verelim:
- Big Ben & Westminster Sarayı
- London Eye
- British Museum
- Buckingham Sarayı
- Tower of London
- Hyde Park
- Trafalgar Meydanı
- Tower Bridge
- Westminster Abbey
- Piccadilly Circus
1. Westminster Sarayı (Parlamento Binası)
Burası Birleşik Krallık’ta hem politikanın kalbinin attığı, hem de zamanında kraliyet ailesine ev sahipliği yapan yer. O hepimizin tarih derslerinden hatırlayacağı Avam Kamarası ve Lordlar Kamarası işte bu binada toplanırmış.
Elbette sarayın bugünkü yenilenmiş hali, eski saraydan geriye kalan bölümleri de içine alacak şekilde çok daha kapsamlı ve büyük. 300 metre uzunluğunda cepheye, 32,375 metrekarelik bir alana sahip 1000 küsür odalık dev yapı, 19. yüzyılda, Gotik üslupta mimar Charles Barry’nin tasarımıyla yeniden inşa edilmiş.
Londra’nın bir diğer sembolü meşhur Big Ben resmi adıyla Elizabeth Kulesi de Barry’nin eklemelerinden biri. 1987’de olaya UNESCO el atmış ve tüm kompleksi Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil ederek koruma altına almış.
2. Hyde Park :
Hyde Park hem yerli hem yabancı milyonlarca insanı kendisine çekmeyi başarıyor. Tam 350 hektarlık bir alan kaplayan bu meşhur park, İngltere'deki‘deki sekiz kraliyet parkından biri.
Tam Londra’nın ortasında bulunan parkın içerisine girip yemyeşil ortamı ve hayvanları görünce İngiltere’de olduğunuzu unutuveriyorsunuz. Herkesin kendisine göre bir şey bulduğu parkta eğlence mekanları, etkinlikler, gölde yüzme, botla gezinti, bisiklet turları, paten, eğitici gösteriler, restoranlar, her daim hazır bulunan ulaşım araçları gibi pek çok şey bulunuyor.
Burada bilindiği gibi serbest kürsü var, herkes istediğini söylüyor. Biz ordayken bir din adamı sandalye üzerinden, bütün dinlere mahsus insanların kardeşliğinden bahsediyordu.